Yurt Dışındaki Yabancı Kişi ve Şirketlere Tebligat Nasıl Yapılır?

Hukuki süreçlerde en çok sorun yaratan aşamalardan biri tebligatların yapılmasıdır. Muhatap yurt dışında ise işler iyice karmaşıklaşır. Peki bu durumda nasıl bir yol izlenir?

ÖNE ÇIKANLARTAHKİM

8/21/202511 min oku

Hukuki işlemlerin, mahkeme ve icra dosyalarının, adli veya idari mercii kararlarının ilk ve genellikle en karışık olan kısmı muhataplara tebligatların yapılması olarak bilinir. Özellikle muhattap yabancı bir kişi veya şirketse ve ikameti yurt dışında ise tebligat işlemleri işlemler daha karışık olabilmektedir.

Tebligata belirtilen işlemin geçerliliği muhatabın ne işlem yapılacağını bilmesine bağlıdır. Tebligat yapılmadan veya usulsüz bir tebligat sonrası gerçekleşen hukuki işlemler, alınan kararlar tamamlanmış dahi olsa muhatabının itirazı üzerine iptal edilecek, kaldırılacak veya bozulacaktır. Bu nedenlerle tebligat konusunda dikkatli hareket edilmesi gerekmektedir.

Yurt dışında yaşayan bir yabancı kişiye veya şirkete tebligat yapılırken ikili veya çok taraflı uluslararası anlaşmalar, karşılıklılık esası gibi uluslararası hukuk kaynakları titizlikle araştırılmalıdır. Ayrıca sürelere ve masraflara dikkat edilmelidir.

Bu yazımızda Türkiye dışında bulunan gerçek veya tüzel kişiye, şirkete nasıl tebligat yapılacağı konusunu ele alıyoruz. Türkiye'deki yabancılara tebligat yapılması ve Türkiye'den tebligatların yapılması konusunda yetkili makam Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğüdür, (DIAB) Yazımızda gösterilen tebligat usulleri DIAB'ın 66/3 sayılı Genelge ile belirlediği ve sitesinde yayımladığı usullerden alınmıştır.

Yurt Dışı Tebligat Kaynakları

Yurt dışı tebligatın nasıl yapılacağına dair kaynaklar arasında ikili anlaşma ve/veya çok taraflı sözleşmeler, uluslararası adli yardımlaşma kuralları ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat yer almaktadır.

Türkiye, bir çok devlet ile tebligat taleplerinin yerine getirilmesi için iki taraflı adli yardımlaşma anlaşmaları imzalamış ve aynı zamanda bu konuda en önemli uluslararası kaynakları oluşturan 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi (bundan sonra 1954 tarihli Sözleşme olarak anılacaktır) ile 1965 tarihli Hukukî ve Ticarî Konularda Adlî ve Gayri Adlî Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Sözleşme’ye (bundan sonra 1965 tarihli Sözleşme olarak anılacaktır) taraf olmuştur.

Yurt Dışındaki Yabancı Kişi ve Şirketlere Tebligat Yapılması Usulleri

Bu bölümde Türkiye dışındaki yabancılara nasıl tebligat yapılacağı muhatabın adresinin bulunduğu devletin çok taraflı sözleşmelere veya ikili anlaşmalara taraf olup olmamasına göre ele alınacaktır. Ayrıca tebligat yapılmasında dikkat edilmesi gereken genel esaslar belirtilecektir.

Çok Taraflı Sözleşme Varsa Tebligat Usulü

Yurt dışındaki yabancı kişi ve şirketlere tebligatın nasıl yapılacağına dair hükümler içeren 1954 tarihli Sözleşmenin 1 ilâ 7’nci maddeleri arasında tebligat konusu düzenlenmiştir. 1965 tarihli Sözleşme ise münhasıran yabancı memleketlerde tebligatın nasıl yapılacağı konularını düzenlemektedir.

1965 tarihli Sözleşme, her iki Sözleşmeye taraf olan devletler arasında özel nitelikte hükümler taşıması nedeniyle anılan iki Sözleşmeye taraf olan devletler bakımından tebligat işlemleri 1965 tarihli Sözleşmeye göre yerine getirilir.

1965 Tarihli Sözleşmeye Göre Tebligat Yapılması Usulü

Genel Esaslar

1. Sözleşmeye taraf olan devletler bu linkte yer almaktadır. Sözleşme metninin orjinaline ve taraf devletlerin statülerin dair güncel bilgilere bu linkten ulaşabilirsiniz.

2. Türkiye de 1965 tarihli Sözleşmeye taraftır. Ancak Türkiye Sözleşmenin 8’inci ve 10’uncu maddelerine çekince koyarak, diplomatik memurların ve konsolosluk görevlilerinin sadece kendi vatandaşlarına tebliğ yapabilme yetkilerini kabul etmiş, 10’uncu maddede belirtilen doğrudan tebliğ usullerini ise reddetmiştir.

3. Türkiye’nin, Sözleşmenin 15’inci maddesi uyarınca yaptığı beyan uyarınca; yurt dışında tebligatın yapıldığı anlaşılır ve gönderme tarihinden itibaren 6 aydan fazla zaman geçmiş bulunursa, tebligatın yapıldığını bildiren tebliğ tasdiknamesi elde edilemese bile, mahkeme, Türkiye’deki dava ile ilgili kararını, tebliğ tasdiknamesi olmadan da verebilecektir.

4. Sözleşmenin 16’ncı maddesine göre, adli bir belgenin tebliğ edilmek üzere yabancı devlet makamlarına gönderilmiş ve mahkemeye gelmeyen davalı aleyhine karar verilmiş olması halinde; davalının kendi kusuru bulunmaksızın savunmasını hazırlamak üzere, belgeden veya kanun yollarına müracaat etmek için mahkeme kararından zamanında haberdar olmaması ve davalı tarafından ileri sürülen def’ilerin dayanaktan yoksun bulunmaması halinde hâkim, kanun yollarına müracaatını sağlamak üzere, süre aşımının davalı hakkındaki sonuçlarını kaldırmaya yetkilidir. Türkiye, 16’ncı maddenin 2’nci fıkrası uyarınca yaptığı beyan ile bu maddede bildirilen taleplerin, kararın verildiği tarihten itibaren bir sene içinde ileri sürülmemesi halinde kabul edilmeyeceğini açıklamıştır.

5. Sözleşmenin 2’nci maddesi uyarınca, tebligatın daha çabuk ve kolay yapılmasını sağlamak amacıyla taraf devletlerin tebliğ taleplerini kabul etmek ve 3 ilâ 6’ncı maddeleri hükümlerine göre işlem yapmak üzere taraf devletlerde Merkezî Makamlar ihdas edilmiştir. Türkiye'de Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğüdür, (DIAB) anılan Sözleşmenin uygulanmasında Merkezî makam olarak görev yapmaktadır. Diğer ülkelerin merkezi makamları ve yazışma dilleri linkte yer almaktadır.

6. Tebligat evrakı, Sözleşmenin ekini teşkil eden örneğe uygun olarak hazırlanan ve 184 Numaralı Form olarak bilinen talepname ile bu talepnameye eklenen tebliğ belgelerinden meydana gelir.

7. Dört sayfadan oluşan bu talepnamenin linkte yer alan örneğe uygun olması gerekmektedir.

8. Talepnamenin arka sayfasında bulunan “Tasdikname” bölümü, tebligat işlemi talep edilen devlet merciince gerçekleştirildikten sonra, yine bu devletin yetkili merci tarafından doldurulacağından bu bölüme hiçbir şey yazılmaz.

Talepname (184 Nolu Form) Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar

1. Gerek talepname ve gerekse ekindeki muhataba tebliğ edilecek bütün belgeler ikişer takım olarak düzenlenir (m. 3/2).

2. Talepnamenin ilgili kısımları gönderileceği devletin dilinde veya İngilizce ya da Fransızca doldurulur (m. 7/2).

3. Talepnamenin ekinde gönderilen ve muhataba tebliğ edilecek Türkçe belgelere, ayrıca gönderileceği devletin dilinde tercümeleri de eklenir (m. 5/2).

4. Talepnamenin 1'inci sayfasının “Talep Edenin Kimliği ve Adresi” başlıklı sol üst sütununa, mahkeme, icra müdürlüğü veya noterlik gibi tebliği talep eden merciin adı, bulunduğu yer ve dosya numarası yazılır.

5. Talepnamenin 1’inci sayfasının “Muhatap Makamın Adresi” başlıklı sağ üst sütununa, muhatap makamın açık adresi yazılır.

6. Talepnamenin “Kimlik ve Adres” başlıklı kısmına, yabancı devlette bulunan ve kendisine tebliğ yapılacak olan gerçek veya tüzel kişinin adı, soyadı, kimliğini belirten bilgiler ve adresi yazılır.

7. Talepnamenin “Tebliğ Şekli” ne ilişkin kısmında yer alan şıklardan (a) bendi işaretlenir.

8. Talepnamenin “Evrak Listesi” başlıklı kısmına, formun ekini teşkil eden ve tebliğ edilecek olan belgelerin listesi yazılır.

9. Talepnamenin sağ alt kısmında; tebliğ belgelerini çıkaran merciin bulunduğu yer, hâkim, icra müdürü veya noter gibi yetkili kişinin sicil numarası, imzası ile o merciin mührü ve düzenlendiği tarih bulunur.

Tebliğ Edilecek Evrakın Özeti Bölümü

1. “Talep Eden Makamın Adı ve Adresi” kısmına, tebliği çıkaran merciin adı, yeri ve numarası yazılır.

2. “Tarafların Kimlikleri” başlıklı kısmına, dava veya işlem taraflarının ad ve soyadları yazılır.

3. “Evrakın Mahiyeti ve Niçin Gönderildiği” kısmına, dava dilekçesi, karar gibi evrakın niteliği ile duruşma günü tebliği, karar tebliği gibi evrakın gönderilme nedeni yazılır.

4. “Davanın Mahiyeti ve Amacı ile Var İse İhtilaf Konusu Meblağ” kısmına, davanın niteliği ve amacı ve var ise, anlaşmazlık konusu miktar yazılır.

5. “Duruşmanın Yeri ve Tarihi” kısmına, duruşmanın yapılacağı mahkemenin yeri ve adı ile duruşma tarih ve saati yazılır.

6. “Kararı Veren Mahkeme ve Karar Tarihi” kısmı, ilam tebliğlerinde kullanılır.

7. “Evrakta Belirtilen Müddetler” kısmına, tebliğ konusu, dava dilekçesi ise cevap süresi, karar ise temyiz süresi gibi süreler yazılır.

Muhatabın kimliği ve adresi

Talepnamenin son sayfasındaki “Muhatabın Kimliği ve Adresi” kısmına, tebliğ yapılacak kişinin adı, soyadı ve yurtdışındaki adresi yazılır.

Kazaî Mercilerce Yapılacak Tebligatlar

Kazaî mercilerce Sözleşmeye uygun şekilde düzenlenen talepname ve ekleri, -herhangi bir üst yazı eklenmeksizin- ikişer nüsha olarak anılan Sözleşme'nin 3'üncü maddesi uyarınca; Bakanlığımız aracı kılınmaksızın doğrudan talep edilen devletin merkezi makamına gönderilir. Merkezi Makamlarının adresleri linkte yer almaktadır.

Kazai mercilerin neler olduğuna dair detaylı bilgi için bakınız Tahiroğlu, Fatih. "TEBLİGAT KANUNU HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE TEBLİGAT ÇIKARMAYA YETKİLİ MERCİLER." Journal of Istanbul University Law Faculty 74.1 (2016): 389-396, Makalede belirtildiği üzere icra daireleri de kazai merciler arasında sayılmaktadır.

Doğrudan Tebligat Usulü

1. 1965 tarihli Sözleşmede kabul edilen tebligat yöntemi, kural olarak merkezî makam aracılığı ile tebligat olup, 8’inci madde ile taraf devletlere konsoloslukları aracılığı ile sadece kendi vatandaşlarına tebligat yapma olanağı tanınmış bulunmaktadır.

2. Sözleşmenin tanıdığı bir diğer tebligat yöntemi de doğrudan posta yolu ile tebligattır. Bu yönteme, sadece Sözleşmenin 10’uncu maddesine çekince koymayan devletler açısından başvurmak mümkündür. Türkiye, 10’uncu maddedeki tebligat yöntemini kabul etmeyeceğini bu maddeye koyduğu çekince ile belirtmiş bulunmaktadır.

3. 1965 tarihli Sözleşmenin 10/a maddesi uyarınca linkte yer alan devletler, ülkelerinde muhataplara doğrudan posta vasıtasıyla tebligat yapılmasını kabul etmişlerdir. Buna göre, tebliği çıkaracak yetkili merci tarafından, tebliği istenen belgelerin Türkçesi ile muhatabın dilinde yapılmış çevirisinin, talepname ekinde, Bakanlığımız aracı kılınmaksızın iadeli taahhütlü posta yolu ile doğrudan muhatabın adresine gönderilmesi mümkündür.

1954 Tarihli Sözleşmeye Göre Tebligat Yapılması Usulü

1. Sözleşmeye taraf olan devletler linkte yer almaktadır.

2. Türkiye de bu Sözleşmeye taraftır. Ancak Sözleşmenin 6’ncı maddesine koyduğu çekince ile, bu maddede bildirilen tebliğ usullerini reddetmiş, ancak diplomatik memurlar veya konsolosluk görevlilerinin, sadece kendi vatandaşlarına tebliğ yapabileceğini kabul etmiştir.

3. Sözleşmenin 1 ilâ 7’nci maddelerinde düzenlenen tebligat hükümlerine göre; Sözleşme kapsamında yabancı devlet yetkili makamlarına gönderilecek tebligat talebine esas olmak üzere, talep eden makamın adı, olayın mahiyeti, tarafların isim ve adresleri, talebin yerine getirilmesi için gerekli diğer bilgilerin yer aldığı linkte yer alan talep yazısı ile ekindeki belgelerin ikişer takım olarak düzenlenmesi ve buna, yabancı devletin diline tercüme edilmiş onaylı ikişer örneğinin de eklenerek Bakanlığımıza gönderilmesi gerekir. Talep yazısı, talep eden makam tarafından düzenlenerek imzalanır ve bu makamın resmî mührünü taşır.

İkili Anlaşma Varsa Tebligat Usulü

1. Genel olarak, iki taraflı adli yardımlaşma anlaşmalarına göre yapılacak tebligat talebinde; evrak Türkçe düzenlenir, talep edilen devletin dilinde veya anlaşmada yazılı dillerden birinde yapılmış onaylı tercümeleri eklenir.

2. İki taraflı adli yardımlaşma anlaşmaları çerçevesinde, yabancı devlet yetkili makamlarına gönderilecek tebligat talebine esas olmak üzere, talep eden makamın adı, olayın mahiyeti, tarafların isim ve adresleri, talebin yerine getirilmesi için gerekli diğer bilgileri içeren linkte yer alan talep yazısı ile ekindeki belgelerin ikişer takım olarak düzenlenmesi ve buna, yabancı devletin diline tercüme edilmiş onaylı ikişer örneğinin de eklenmesi gerekmektedir. Talep yazısı, talep eden makam tarafından düzenlenerek imzalanmalı ve bu makamın resmî mührünü taşımalıdır.

3. Türkiye ile tebligatın yapılacağı devlet arasında aynı zamanda ikili anlaşma ve çok taraflı sözleşme varsa, kural olarak çok taraflı sözleşmenin uygulanması; ancak ikili anlaşmada çok taraflı sözleşmelere nazaran tebligatı kolaylaştıran ayrı ve özel bir hükmün bulunması halinde ikili anlaşma hükümlerinin uygulanması; tereddüt halinde de yine ikili anlaşmaya göre işlem yapılmasının daha uygun olacağı düşünülmektedir.

İkili Anlaşma ve/veya Çok Taraflı Sözleşme Bulunmaması Halinde Tebligat Usulü

1. Tebligat talebinin iletileceği devlet ile Türkiye arasında bu konuda herhangi bir anlaşma veya sözleşme yoksa tebliğ, uluslararası adli yardımlaşmanın esasını teşkil eden karşılıklılık ilkesi çerçevesinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır.

2. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 25’inci maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca, hukuki konularda adli makamlarca ve noterliklerce yurt dışında bulunanlara tebliği talep edilen evrak Bakanlığımız aracılığı ile diplomatik yoldan tebliğin yapılacağı devletteki yetkili makamlara ulaştırılır.

3. Uluslararası adli yardımlaşma kuralları çerçevesinde yabancı devlet yetkili makamlarına gönderilecek tebligat talebine esas olmak üzere, talep eden makamın adı, olayın mahiyeti, tarafların isim ve adresleri, talebin yerine getirilmesi için gerekli diğer bilgilerin yer aldığı tebligat talep yazısı linkte ile ekindeki belgelerin ikişer takım olarak düzenlenir ve buna, yabancı devletin diline tercüme edilmiş onaylı ikişer örneği de eklenerek Bakanlığımıza gönderilir. Talep yazısı, talep eden makam tarafından düzenlenerek imzalanır ve bu makamın resmî mührünü taşır.

Tebligat Yapılmasında Dikkat Edilmesi Gereken Genel Hususlar

1. Yurt dışına gönderilecek belgelerde silinti, kazıntı bulunmamasına; örnek, fotokopi ve tercümelerin okunaklı, düzgün ve yazışma kurallarına uygun şekilde düzenlenmesine; onay, mühür ve imzaların evrakın ilgili kısımlarına düzenli ve okunaklı olarak konulmasına özen gösterilir.

2. Tebliğ evrakının tercümesi mutlaka hukuk terimlerine vakıf bir tercümana yaptırılır. Tercümeyi yapan kişi tarafından adı, soyadı ve unvanı yazılarak, tercümenin her sayfası imzalanmalı, tercümenin hangi dilde yapıldığı belirtilmeli ve tercüme metnine, tercümenin yapıldığı dilde aslına uygunluk şerhi konulur.

3. Yabancı devletlere gönderilecek tebliğ evrakı duruşma günü gibi aynı zamanda muayyen bir gün bildirimini de içeriyorsa evrakın, postada olabilecek gecikmeler de dikkate alınarak tespit edilen günden en az 3 ay önce ilgili makama ulaşacak şekilde gönderilir. Davaların gecikmesine sebebiyet vermemek için tebliğle ilgili kararların Tebligat Kanununun 40’ıncı maddesi uyarınca duruşma günü beklenmeksizin evrak üzerinden verilmesi de mümkün bulunmaktadır.

4. Adalet Bakanlığınca her takvim yılı başında çıkarılan ve Resmî Gazete’de yayımlanan “Yurt Dışı Tebligat ve İstinabe Taleplerinde Uyulması Gereken Usul ve Esaslara Dair Tebliğ” ile belirlenen tebliğ masraflarının, ilgilisince Maliye Bakanlığı’nın “Muhtelif Gelirler” hesabına yatırılması gerekmektedir.

5. Tebligat evrakı 1965 tarihli Sözleşme hükümlerine göre düzenlenmekte ise, talepname davetiye yerine geçtiğinden ayrıca tebliğ mazbatalı zarfın bu forma eklenmesine gerek bulunmamaktadır.

Devletlerin Özel Durumları

Devletler özelinde tebligatların nasıl yapılacağını öğrenmek için:

Adalet Bakanlığı tarafından çok taraflı sözleşmeler veya ikili anlaşmalar ile uluslararası hukuk esaslarına göre hazırlanan, 105 devletin yer aldığı Devletlere Göre Yurt Dışı Tebligatların Nasıl Yapılacağına dair yazımıza bakabilirsiniz.

Bu yazıda yer alan bilgiler, masraflar mütemadiyen güncellendiğinden tebligatınızın doğru bir şekilde yapılması için tebliğ yapacak merciler ve DIAB ile işbirliği içinde hareket etmenizi tavsiye ederiz.

Yurt dışındaki kişi veya şirketlere nasıl tebligat yapılacağına dair soru ve sorunlarınız için bize ulaşabilirsiniz.